🌿5 Günlük Fasting Mimicking Diet Deneyimim: Hücre Yenilenmesi ve Yaşlanmayı Yavaşlatan Bir Süreç mi?
- Nilüfer Bulgurlu

- 9 Tem
- 6 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 21 Tem
📌 Neden Başladım?
Bazı dönüşümler vardır; dışarıdan bakıldığında yalnızca fiziksel bir yer değişikliği gibi görünür ama aslında insanın içini, dengesini, yönünü değiştirir.
2024 Şubat tatilinde kentsel dönüşüm nedeniyle evimizi taşımak zorunda kaldık. Ne büyük, ne de dramatik bir sorundu. Ama benim için anlamı çok büyüktü. Çünkü o evde ben vardım. O ev, benim üretim alanımdı.
Güneş ışığının mutfak tezgâhıma düştüğü saatlerde hazırladığım tarifler, sadeleşmiş dolaplarım, sessizliğin içinde ilham bulan ben…
O dönem aynı zamanda 3 aya 40 yaşıma gireceğim, mevcut işime son verdiğim, Harvard’dan eğitimime başladığım ve bu web sitesinin temellerini attığım dönemdi. Yani maddi manevi büyük bir dönüşümün ortasındaydım. İtiraf etmeliyim, dışarıdan “hareketli ve üretken” görünse de içeride stres seviyemi yönetemediğimden duygusal yeme döngülerine girdiğim, 1 ay gibi kısa bir sürede 60 'da 63 kiloya çıktığım bir dönemdi. (58-60 kilo bandı benim için ideal kilom ve zaten üst sınırdaydım)
Kendi sistemim vardı aslında. 2 gün dengesiz beslensem, 3. gün kendi detoks günümü yapar, yeniden dengemi bulurdum. Ama bu kez öyle olmadı…
Annemlerle birlikte yaşamanın getirdiği “sen pişirdin ben pişirdim” yarışması, yeni bir düzene alışma sancısı, kurmaya çalıştığım işin stresi, arada motivasyon eksikliği derken… bir de yaptığım detoks günlerim eski performansı vermeyince kendimi geri çekilmeye başlamış buldum.
Ve gün geldi… taşınırken tartı bozuldu dedim. Gerçekle yüzleşmek istemedim. Bu inkar süreci aylarca sürdü. Ta ki 2025 Nisan’ında yeni tartıyı alana kadar: 66 kg!
+6 kilo… Sağlıklı beslenmemin avantajı olsa da dürtüsel yediğim için aldığım kiloların neyse ki 4 kilosu kasdı ama bu bile içimdeki alarm zillerini susturmadı. Kıyafetlerimin çoğu hâlâ oluyordu ama aynaya baktığımda bir şeylerin farklı olduğunu hissediyordum. Yağlanma her zamanki gibi üst bölgelerde değil, bu kez alt bedenimde toplanmıştı — bu da içsel bir huzursuzluk yaratıyordu. Bunu özellikle paylaşmak istiyorum:
“Sağlıklı” bile olsa, porsiyon kontrolünü kaybettiğinde ve stresi yönetemediğinde kilo almak mümkün.
Ve bu, “iyi hissetme” halinden uzaklaştırıyor insanı.
Genetik olarak yağlanmaya yatkın bir bünyem var; bu yüzden 4 kilo kas alırken 2 kilo yağı da yakamamış olmak beni huzursuz etti.
Çünkü 40 yaşı geçtikten sonra artık şunu daha net hissediyorum:
Vücut eskisi gibi cevap vermiyor.
Kilo vermek için kalori düşürmek ya da sporu artırmak… evet, mümkündü. Ama artık mesele sadece rakam değildi.
Vücudumun yeni bir faza girdiğini hissediyordum. Menopoz öncesi dönemdeyim ve bunu sağlıklı bir şekilde yönetmek, hatta mümkünse geciktirmek istiyorum.
📌 Bu yüzden “longevity” araştırmalarına daha yoğun kafa yormaya başladım.
Yaşlanmayı yavaşlatmak, hücre yenilenmesini desteklemek, hormonları ve sezgisel açlığı yeniden dengelemek…
İşte tam da bu yüzden FMD (Fasting Mimicking Diet) benim için bir “kilo yönetimi” aracı değil, daha büyük bir sürecin ilk adımı oldu.
Bu programa başlamadan önce bir endokrinoloji uzmanına danıştım.
Çünkü vücudumdaki değişimin hormonal bir sebebi olup olmadığını anlamak istedim. Ayrıca geçmişte hipoglisemi atakları yaşamıştım, Haşimoto’ya genetik yatkınlığım vardı ve kahve yoksunluğu bende migren ataklarını tetikleyebiliyordu. Oruç benim için hep zordu; en uzun açlık sürem akşam 7’den sabah 9’a kadar olabiliyordu.
Bu nedenle, programa başlamadan önce kolesterol, tiroit panel, CRP, glikoz, insülin, çeşitli hormol panelleri vb. kan değerlerim detaylıca incelendi. Doktorum genel tabloyu çok iyi buldu ve şunu söyledi: “Kilo vermek istiyorsan sadece biraz kalorini azaltman yeterli, değerlerin gayet iyi.”
Ama ben öyle hissetmiyordum.
Eskiden işe yarayanlar artık aynı etkiyi göstermiyordu.
Adet döngümdeki düzensizlikler hormon testlerine yansımamıştı ama bende fiziksel olarak bir değişim hissi vardı.
Programın detaylarını – yani 5 gün boyunca düşük kalorili, bitkisel, kahvesiz ve sıvı ağırlıklı yapısını – paylaştığımda ise doktorumdan şu cümleyi duydum:
“Eğer takipli ve dikkatli uygularsan, senin için denenebilir.”
Bu yazı bir sağlık tavsiye kesinlikle değil; tamamen kendi deneyimime dayanan bir içeriktir. Prolon ya da başka bir ürünle iş birliğim veya sponsorluk anlaşmam bulunmamaktadır. Bu programı doktor kontrolünde ve kendi sorumluluğumda, satın alarak uyguladım. Benim için işe yarayan bir yöntem oldu, ancak herkesin ihtiyacı farklıdır. Lütfen böyle bir programa başlamadan önce kendi araştırmanızı yapın ve doktorunuza danışın. Marka adı geçtiği için reklam ifadesi kullanılmıştır.
Bilimle Tanışma
FMD’yi tek kutuda deneyimleme fırsatını, Prolon markasını Türkiye’ye getiren ve bir sağlık sempozyumunda tanıştığım Oğuz Bey sayesinde duydum. Bir süredir takip ediyordum ama uygulamaya geçmek zaman aldı.
Prolon’un bilimsel altyapısını incelediğimde farklı bir perspektif geldi. Bu bir detoks değil; vücudu oruç benzeri bir metabolik moda sokarak otofaji gibi mekanizmaları aktive etmeyi hedefleyen, hücre yenilenmesini destekleyen bir programdı. Bu sistemin arkasında, dünyanın en saygın yaşlanma ve hücre biyolojisi uzmanlarından biri olan Dr. Valter Longo var. Dr. Longo, USC (University of Southern California) Longevity Institute direktörü ve “The Longevity Diet” (Uzun Yaşam Diyeti) kitabının yazarı. Prolon, onun 25 yılı aşkın süredir açlık, hücresel yenilenme ve yaşlanmayı yavaşlatma üzerine yaptığı çalışmaların bir sonucu.
Klinik araştırmalarla desteklenmiş bu program, yaşlanma karşıtı stratejiler arasında bilimsel olarak en çok referans verilen modellerden biri. Stanford, Mayo Clinic, Miami Üniversitesi gibi kurumlarda test edilmiş ve 32’den fazla klinik çalışma ile desteklenmiş. Websitelerinden araştırmaları inceleyebilirsin.
Programda hedeflenen Otofaji nedir?
Vücudun kendi içinde temizlik yaptığı bir yenilenme süreci. Hücreler, işlevini yitirmiş yapılarını ayrıştırıyor, geri dönüştürüyor. Bu sayede hücre sağlığı korunuyor, yaşlanma süreci yavaşlıyor.
“Hedefim kilo vermek değildi.”
40 yaşıma girdiğimden beri vücudumdaki değişimleri daha net fark edebiliyordum.
Eskiden “altın kilolar” genelde üst bedenime yayılırken, artık özellikle alt bedenime birikmeye başlamıştı. Sadece beden değil, bir dönem değişiyordu.
Bu sürece başlamamdaki asıl motivasyon:
➡️ Vücudumu sıfırlamak
➡️ Yaşlanma etkilerini yavaşlatmak (hatta mümkünse geri çevirmek)
➡️ Sezgisel beslenmeyi yeniden yönetebilmek
➡️ Zihinsel berraklık ve enerji dengesini kurmak
➡️ Yağ yakımını aktivite etmek
➡️ İnsülin hassasiyetimi tekrar dengelemekti.
Ve itiraf etmeliyim:
Kutudan çıkan her şeyin hazır olması, karar yorgunluğu ve iş yoğunluğu yaşadığım bu dönemde bana inanılmaz kolaylık ve motivasyon sağladı.
Gün Gün Deneyim
1. Gün – Baş Ağrısı ve Yavaşlık
Her ne kadar en yüksek kalorili gün olsa da baş ağrısı çok yoğundu. Kahvesizliğin tokadı resmen! İstanbul’un sıcağında, bir yandan yürüyüş yapmaya çalışırken hareketlerim yavaşladı.
Ama planlı olmam büyük avantajdı. Dans provamı tamamladım. Ağrı kesici almak zorunda kaldım ama diyetteki destek çayları iyi geldi.
2. Gün – Halsizlik, Kahve Krizi ve Kendimle Yüzleşme
800 kaloriye geçmek zordu. Beynim çalışmıyor gibiydi. “Ben kahvesiz kimim?” dedim 😃 kendi kendime. Enerjim sıfıra yakındı. Ama bunun da geçici olduğunu biliyordum. Yalnızca hareket etmeyi zorunlu görmedim. Bugün yalnızca bedenimi değil, alışkanlıklarımı da gözden geçirdiğim bir gündü.
3. Gün – Sürpriz Enerji ve Hafiflik
Beklenmedik şekilde enerjim geri geldi. Hatta hızlı tempoda yürüyüş yaptım, 13.000 adım attım. O gün ne yediğimi değil, ne hissettiğimi hatırlıyorum. Hafiflik! Otofajinin ne demek olduğunu en yoğun şekilde bedenimde hissettim.
4. Gün – Sakinlik ve Kabulleniş
En az içerikli gündü. Akşam kakaolu bar bile yoktu. 😃 Ama ilginç bir şekilde açlık hissim azalmıştı. Yavaşladım ama huzurluydum. Brain fog hâlâ devam ediyordu ama kabullenmiştim.
Kendimle baş başa kalmayı öğreniyorum galiba, dedim. Bol bol su ve çıkan bitki çayına devam..
5. Gün – Dans, ve Güç
Dans Yarışmasının günüydü! Kutudaki tüm gün programa sadık kaldım. Saat 20.30’da provalardan sanırım biraz başım döndü, yarışma öncesi ek 2–3 hurma yedim, itiraf ediyorum. O da dönme hareketinde başım dönmesin diye. 😃 Ama dans ettim, üstelik büyük bir keyifle. Türkiye birinciliğimize de aldık. 35+ büyükler kategorisinde 7 anne, süper bir uyumdu!. Bu zorlu süreçte vücudumun aslında ne kadar uyumlu ve güçlü olduğunu görmek çok iyi geldi.
Program Sonrası Değişimler
5. günün ertesi sabahı ölçüm aldım: 2,5 kg yağdan gitmiş, kaslar korunmuştu. Ama en güzeli şu:
Mide hacmim küçüldü
Kahve isteğim yok denecek kadar azaldı
Porsiyonlarım yarıya düştü
Çiğ kuruyemiş/hurma gibi sağlıklı ama kontrolsüz atıştırmalıklar artık eskisi kadar ilgimi çekmiyor
Bitki çayı ve su içme alışkanlığım arttı
Şu an bu satırları tatilden yazıyorum. 24 Haziran’da başlayan 5 günlük sürecin bitiminden 11 gün geçti, tatilin ise 7. günündeyim. Ve dürüstçe söylemeliyim ki: Yanıma aldığım hurma paketinin içinden yalnızca 1 tanesini yedim.
Bu benim için neredeyse bir mucize!
Sezgisel beslenme kontrolüm yeniden yerine oturdu.
Sabahları kahvesiz de zihnim açık. Gün içinde daha da dengeliyim ve sağlıklı da olsa büyük porsiyonlara yönelmeden ilerliyorum.
Bu, benim için çok kıymetli bir fark.
Tatilde tekrar tartılamadım ama hissediyorum:
Kıyafetlerim üzerime daha rahatça oluyor.
Ayna karşısında kendimi daha enerjik, daha huzurlu ve en önemlisi, daha “ben” gibi görüyorum.
Kendi Düzenimle Devam
Kendi sistemime döndüğüm için, kalan 3,5 kiloyu da aldığım kasları koruyup yağdan verecek şekilde, alışık olduğum düzenle sürdüreceğim.
Ve yaşlanma etkilerini geri çevirmek için, bu programı her yıl dönemsel olarak tekrar uygulamayı düşünüyorum.
FMD Yapacaklara Tavsiyelerim
Doktorunuza ve/veya diyetisyeninize danışmadan başlamayın, özellikle bir sağlık durumunuz ya da hassasiyetiniz varsa.
Zihinsel ve fiziksel olarak daha sakin bir dönemde uygulayın.
Program boyunca işleri sadeleştirin, kendinize alan açın.
Programa başlamadan 2–3 gün önce hayvansal ürün ve kafeini azaltmak geçişi kolaylaştırıyor.
Kutuya sadık kalın ama vücudunuzu da dinleyin zorlayıcı aktivitelerden düşüncelerden kaçının.
FMD benim için sadece 5 günlük bir beslenme deneyimi değil, içe dönüş, alışkanlıkları sorgulama ve bedenime duyduğum saygıyı tazeleme süreci oldu.
Eğer siz de bu deneyimi araştırıyorsanız, bu yazı bir bilgilendirici olabilir. Dediğim gibi sağlık tavsiyesi değildir.
Ama unutmayın; her beden, her dönem farklıdır.
Ben kendi yolculuğumu paylaştım.
Senin yolculuğun belki başka bir yoldan geçecek ama en güzeli, başladığın yerden daha iyi hissederek dönmek.
Bilgiyle, farkındalıkla, kendine saygıyla.




_edited.png)























Yorumlar